Ekonomi

RBC: S&P 500’de Kritik Seviyeler Aşağı Yönde Test Edilebilir

4-lyrak

RBC Capital Markets stratejistleri, güncel olarak S&P 500 endeksinde gözlemlenen geri çekilme eğilimine işaret ediyor. Bu profesyoneller, endekste potansiyel olarak %5-10 civarında bir düşüşün gerçekleşebileceğini öngörüyor. Wall Street'ten elde edilen veriler, bazı hedge fonlarının S&P 500 konusunda daha temkinli bir tavır sergilediklerini ve piyasa beklentilerinin aşağı yönlü olduğunu gösteriyor. Öne çıkan analizlerden biri de yatırım bankası RBC tarafından sunulmuş. RBC, her ne kadar S&P 500 ve Russell 2000 için belirgin bir büyüme kapasitesi bulunduğunu kabul etse de, bu potansiyelin oldukça sınırlı olduğunu belirtiyor.


Düşüşün Sebepleri ve Beklentiler


RBC, S&P 500'deki geri çekilmenin nedenleri arasında, yüksek değerlemeler ve vadeli işlem piyasalarındaki pozisyonlanmalar gibi faktörleri gösteriyor. Son dönemde yaşanan yükseliş trendi de geri çekilmeyi tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor. Stratejistler, 10 yıllık tahvil getirilerindeki artışın, enflasyon ve mali açık ile ilgili kaygılar doğurarak yatırımcıları korkuttuğunu ifade ediyor. Genellikle ABD hisseleri, 10 yıllık getirilerdeki 250 baz puan veya daha düşük artışları tolere edebilirken, sonbahardaki %5'lik artış, daha ciddi bir çekilmeye neden olabilecek seviyelere ulaşmış durumda.


Tahvil Getirileri Üzerinde Belirleyici Etkenler



Yatırımcı Korkusu: 10 yıllık tahvil getirilerinin yükselmesi, yatırımcıların enflasyon ve mali açık konularında endişelenmelerine sebep oluyor. Bu durum, ABD hisselerinde ani ve geniş çaplı dalgalanmalar yaratabilecek bir potansiyele sahip.



Faiz İndirim Beklentileri: Fed'in faiz indirimine yönelik beklentileri ve ABD dolarının güçlenmesi, yatırımcıların kaygılarını büyütmekte ve bazı sektörlerde hisse başına kazanç tahminlerinde aşağı yönlü revizyonlara yol açmakta.



Gelecek Beklentilere Genel Bakış


RBC stratejistleri, maruz kalınan bu risklere karşın S&P 500'deki geri çekilmenin %10'u aşmayacağını öngörüyor. Ancak yine de, Fed'in ılımlı bir faiz indirimi beklentileri ve güçlü ABD doları sonucunda oluşan huzursuzluğun, hisse başına kazanç tahminlerinde azalmaya neden olabileceğini vurguluyorlar. Gelecek bilanço döneminde karşılaşılabilecek potansiyel hayal kırıklıkları hususunda uyarıda bulunan stratejistler, yatırımcıların bu durumu ciddi şekilde değerlendirmesi gerektiğini dile getiriyor.